BUNLAR DAHA İYİ GÜNLERİN
Hayatta bazen her şey yolunda gitmiyor. Bu gibi durumlarda herkesin problemlerle başa çıkma yöntemi farklı tabii ki ama genelde sorunumuzu birine anlatmak, sorunu çözmese bile bir rahatlama sağlıyor. Burada “genelde” kelimesini özellikle kullandım çünkü bazı tip insanlar var ki onlara derdimi anlattığım zaman masadan içimde daha büyük bir sıkıntıyla kalkıyorum. Peki kim bu derdime dert katan insanlar?
“Bunlar daha iyi günlerin…”
Bu cümle tanıdık geldi mi? Tanıdık gelmediyse ne mutlu size. Ben son zamanlarda o kadar sık duyar oldum ki. 6 aylık çocuğu olan arkadaşım biraz uykusuz olduğundan yakınıyorken hemen 1 yaşında çocuğu olan “Bunlar daha iyi günlerin sen bir de seneye gör!” diye karşı atağa kalkıyor. 2 çocuğu olan da ikisine birden aynı şeyi söylüyor: “Bunlar daha iyi günleriniz, siz bir de ikinciyi görün!”.
Lise hazırlıktayken de üst sınıflar aynı şey söylerdi: “Şimdi sadece İngilizce var oğlum siz bir de seneye görün”. Hep beraber geçtik bir üst sınıfa, ve hiçbir şey olmadı. Sonra üniversitede okuyan abilerimizden ablalarımızdan yine benzer cümleler duyduk: “Lise hiçbir şey ya üniversitede sabaha kadar ders çalışacaksınız. Hele Calculus diye bir şey var üf”. Üniversiteden mezun olalı 10 sene oluyor. Geçtik o Calculus’ları. AA ile geçmedim ama geçiliyor yani abartılacak bir tarafı yokmuş.
Bir süredir bunun üzerine düşünüyorum da gerçekten insanlar niye böyle karşılık veriyor anlam veremiyorum. Benim derdimi teselli etmek için olmadığı ortada. Beni etkileyen bir sorunumu anlatıyorum ve karşılığında beni daha da büyük başka sorunların beklediğini söylüyor. Bunun bana ne gibi bir faydası olmasını bekliyor anlamak güç. Bunu benim için söylemiyorsa kendisi için söylüyor olabilir. Ama orada da tam olarak ne gibi bir amaç olduğunu yine kestiremiyorum. Benim şu anda başetmekte zorlandığım bir problemin daha büyüğünü o halledebiliyorsa benden çok daha güçlü ve başarılı bir insan olmalı. Yani öyle olmalı di mi? Yoksa sadece bana kendimi kötü hissettirmek için söylemiyordur heralde.
Bunun bir farklı versiyonu da var. Bazen bu insanları ters köşe yapabiliyorsunuz. Bazen anlattığınız problem onların yaşamadığı bir problem oluyor. O zaman size bir üst versiyonu ile karşılık veremiyorlar. Ama o zaman konu orada kalıyor mu? Tabii ki hayır. Hop kendileri başka bir problem söyleyip yine üste çıkıyorlar. Mesela diyorum ki ya bu aralar belimde bir ağrı var bir türlü geçmiyor. O da diyor ki evet benim de migrenim çok kötü bu aralar. Tamam anlat onu da konuşalım ama bunu bana niye şimdi söyledin ki? Benden daha kötüleri de varmış diye düşünüp mutlu mu olmalıyım? Biri bana böyle karşılık verince sanki dertlerimizi yarıştırıyoruz da en büyük derdi olan kazanacak gibi bir hisse kapılıyorum.
Muhtemelen amaç hiç beni dinlemek değil. Konuyu birazcık anlasa, oradan da nasıl kendine bağlayabilir veya en azından nasıl sadece karşılık verebilir çıkarımı yapsa yeterli. Bir gün bana bunu yapan birinin sözünü kesip sormak istiyorum ama çok kaba olacak diye hiç bölemedim. Bölemeyince de zaten konuşmanın geri kalanı karşı tarafa odaklı geçip gidiyor. Olsun napalım bazı günler böyle işte.